Bu Blogda Ara

30 Mart 2013 Cumartesi

Eskisi olmayanın yenisi olmaz

Annemden hep duyduğum sonradan değerini anladığım söz :)"eskisi olmayanın yenisi olmaz"Elbetteki eskileri biriktirip biriktirip evde dağ gibi yapmam hatta eskileri ,giymediklerimi de verme hastalığım vardır ve huyum meşhurdur.Ama bazen bazı şey eski de olsa bir yeri vardır giyilecek,annem her der"kızım bahçeye gidersin , çamura girersin köşende bi eskin olsun "annecim yaaaa hep doğruyu söyler.

Bahar temizliğine eve döner dönmez kaldığım yerden devam ediyorum.Ne eğlenceli bir şeymiş meğer :))home home sweet home:))

Gene dolaptan bir şeyleri elerken yaklaşık iki sene önce aldığım bir babet vardı o aklıma geldi,daha giydiğim anda tokası düşmüştü ve nereye koyduğumu bilemediğimden dolapta sürünüp duruyordu birine vereyim ayakkabıyı da işine yarasın dedim kenara ayırdım derken aklıma güzel bir fikir geldi.E artık yaratıcılığı konuşturmak lazım ya haniii yorum katmak lazım yaa artık kendimden geçenlerde aldığım kurdelayı(aslında adı bu değil yeniyim olur o kadar unuttum neydi:) ) neden ayakkabımda değerlendirmiyim ki dedim buyrun bakalım beğenecekmisiniz:))




29 Mart 2013 Cuma

KEŞİF

Burada kendi yapabildiklerimin ötesinde anlatmak istediklerim de var...Bazen düşünüyorum da bu kadar meraklıyken tüm bunlara ,öğrenme isteyim neredeymiş?Sonra buluyorum sebebini içsel dayatmalarım...İşe yaramama korkusu.Derken etrafa bakıyorum bir dünyanın içine giriyorum ve herşeyden önce kendimi keşfe dalıyorum...Daha bir istekli bakıyorum etrafıma yenilerde eski ne bulabilirim diye .Algı da seçmeye başlıyor kalpten geçenleri.

Bu sene memleket gezimde yengemin evinde hep gördüğüm ama şimdi başka gözle baktığım ayrıntıları fark ediyorum...Ahşap boyamaya meraklı ey dostlar bakınız şu güzelliklere...

Sonra babane evindeki o efsane antika koltuk,söylendiğine göre paha piçilmez...Şimdi söyleyin nerede var?


Her yer yepyeni eşyalar,modern tasarımlarla dolup taşarken nedendir kalbimde bi eskiler var...Hep onlara derin bir bakış.Sonra sebebini düşünüyor ve buluyorum!!Eskilerde her dokunuşun daha özenli olduğu.Bir şeyin ilk defa keşfedilişinin heyecanı ,el yapımı o eşsiz oymalar,sabırla,aşkla.İşte oraya gidiyor zihin,o günlere,şimdinin o özensiz seri üretiminden,aynılaşmasından uzaklaşma isteği.


Tabi yeni olan kötü demiyorum,yenilik güzeldir ama şimdilerde modern ve klasiğin birbirine entege oluşu bi nebze daha heyecanlandırıyor beni..Bakalım muhtemel bu da bir dönem ve geçecek ama ne olur zaman biraz yavaşlasın öyle değil mi...







27 Mart 2013 Çarşamba

Evde Hayat

Bu aralar kendi evimden bi kaç gün uzak kalınca hobilere de kısa süreli bi ara veririrm diye düşünmüşken evden çıkarken çantaya atığım kumaşlar yeğenim Ece'yle geçirdiğim günlerde bize neşe kattı...

Tabii bu aktivitelere başlamadan önc,e biraz güzel havanın  tadını çıkarmaya karar verdik...Güzel havanın en güzel yanı çiçekli dallardır ve biz de anneanneye bir sürpriz yapmaya karar verdik ve ona çiçek topladık önce ...



Sonra"Bu gün dikiş aktivitesi yapalım bebek mi istersin yoksa çanta mı "dedim bereket çantayı seçti bebek zor iş denedik bilyoruz:Tabi 3 yaşında  bir çocuğun son derece yüksek ilgisi içinde minicik bir çanta dikmek de kolay olmadı ,mümkün olduğunca pratik,kolay az dikişli bişi yapmalıydık ve ortak çalışmamızın sonucu bizi menun etti.Elbetteki küçük bir çocuğun ilk dikiş tecrubesinde kendi makas darbeleri olmalıydı,bir de kendi tasarımı biz de öyle yaptık ve gerçekten mutlu olduk...


Ertesi sabah tabii ki beklenen oldu oldukça çok eğlenen bir çocuk ne  der? Elbetteki "peki bu gün ne dikiyoruz?" bu gün ne diksek projemiz eğlenceli mi eğlenceli bir yastıkla nihayet buldu...Bu renkli bantları kesinlikle çocuklarla yaptığınız dikiş aktivitelerinde kullanın onlara meydana bişey getirdikleri için inanılmaz bir mutluluk hissi veriyor naçizane gözlmemim...


Oldukça yorucu geçen bu aktivitenin ardından ona bir de sürpriz hazırlamaya karar verdim...


Dün gce herkes yatınca biraz da uykumun kaçmasını fırsat bilip çıkardım geçenlerde aldığım keçeleri ve keçe kitabımı minik mi minik sevimli bir şablon buldum gece gece biraz da acele oldu tabii minik hataları saymazsak sevimli bir kapı süsü oldu denebilir:)




Bu arada size geçenlerde öğrendiğim bi bilgiyi aktarmak istiyorum.Üstün Dökmen bir yazısında şöyle diyordu "Bir çocuk bir eşyasını paylaşmak istemedğinde lütfen ona baskı yapmayın ve ona kızmayın çünkü onların bu dünyadaki tek mal varlıkları oyuncaklarıdır nasıl ki siz yetişkinler arabanızı durduk yere bir ahbabınızla paylaşmıyorsanız bu onlar için de geçerli bir histir" Bana çok doğru geldi bu cümleler bilemiyorum tabi pedagojiyi çok çok iyi araştıranlarlarınız vardır doğru mu yanlış mı benden daha iyi bileniniz,çünkü benim bir çocuğum henüz yok,  ama ne olursa olsun bu düşünce bana çok doğru geldi...

Dünyadaki en güzel duygu birşeyler için heyecan duymak,birilerini mutlu etmektir bence...Bu gün birinin yazdığı bir yazı her şeyi özetliyordu aslında"İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler,ne yaptığınızı da unutabilirler,ama insanlar onlara ne hissettirdiğinizi asla unutmazlar" birinin o gün için neşesi heyecanı olmak,onu biraz da olsa mutlu edebilmek bazen bi insanın hiç unutamayacağı biri olabilmektir.Hele ki küçük çocukların...Minicik dünyalara, kocaman dünyalar  verebilmeniz dileğiyle...sevgiler









24 Mart 2013 Pazar

Küçük fikirler...


Herkese tekrardan merhabalar;
Aslında tam da bahar demişken bir anda karlı sabahlara uyanır olduk.Olsun sonuçta varacağımız yer ya bahar ya da yaz nasip olursa:)Enerjimizi düşürmesin soğuklar bilakis hazırlıklar için düşünme şansımız olur öyle değil mi...

Bu gün okuduğum bir dergiden alıntı fotoğraflarla küçük fikirlere yer ayırmaya karar verdim.Fotoğraflar tamamen alıntıdır.Ama uygulamaya açıktır.Yüksek müsadeyle:)Açılışı ahşapla ilgilenenler için bulduğum fotoğrafla yapmak istedim.Ne güzel bir fikir ne sevimli bir görüntü öyle değil mi.Ah bizler sitelerde apartman dairelerinde yaşıyoruz ne olur şu yöneticiler bahçedeki ağaçlara böyle güzellikler yapsalar ama nerdee tabii ki imkansız bu nedenle bu görüntüyü bahçeli bir evde yaşayanların bahçesinde görebiliriz öyle değil mi ihtiyacımız olan  sadece bir ağaç:)

Bu sene dekorasyon dergilerinde ve vitrinlerde sıklıkla sarıya rastlar oldum...Aslında ilginçtir ben bir sarseverim.Özellikle bahçe ve balkon dekorasyonlarında oldukça renkli ve eğlenceli bir renk.İç açıcı,neşeli...Bu sene yine mutlu sofralarda sevdiklerimizle balkon/bahçe  sefaları yapmak dileğindeyiz inşallah.Bu sofraları kurmadan önce kırkyamaları hazırlamak gerekiyor:)Daha önce de söylemiştim güzel bir sofra için detaylar önemlidir.Kışın sonlarına yaklaşırken yavaş yavaş yılbaşından kalan kırmızı renge veda edip,yeşiller,maviler,pembeler,sarılarla  vb bir çok renkle bulşmanın vakti gelmekte.İnsanın güzel sabahlara uyanmasının en önemli yollarından biri kesinlikle renklerden geçiyor ...Tek bir kumaşla sınırlı kalmak istemiyor insan her birini ayrı ayrı yapmaktansa onları güzel bir harmoniyle bi araya getirip kırkyama yaparak hoş masa örtüleri yapmak hiç de fena bir fikir gibi gelmiyor insana...Tabii ki sadece masa örtüleri değil istedikten sonra bir çok ayrıntı da kulanılabilir...



Bu sene beni heyecanlandıran kumaşlardan biri de ketenler.Algıda seçicilik mi bilmem tabii... Kendi sade pastel renklerine canlı detayları kattığımızda bu denli hoş görünen bir başka kumaş azdır herhalde...Onunla bu bahar çok oynayacağım kesindir:)


Dergiden seçtiğim ayrıntılarla devam edeceğim ancak bu günlük benden bu kadar herkese rengarenk günler diliyorum sevgiyle kalın...







22 Mart 2013 Cuma

Bu aralar yetiştirmemiz gereken siparişten dolayı yoğun koşturmaca içerisindeydik Biraz evi ihmal edince toparlayayım derken  kendimi bahar temizliğine girişmişken buldum.Aslında her sene yardımcı birini buluyordum ancak bu sene içimden evime dokunmak evimi iyiyce tanımak geldi.Taşındıktan sonra çok evde zaman geçirme fırsatım olmayınca bu da bahane oldu diyebilirim...

Önceliğimi kıştan kalma yün hobime veda etmeye vermişken sepette gördüğüm görüntü bu aralar tam da mevsimin anlattığıydı...Bahar mı gelse kış mı kalsa...
Sonra kıyamadım gözümün önünden kaldırmaya.Bir heves aldığım ama öremediğim örgüm...nedendir bilmez bi ona içim ısınmamıştır.Böyle her sene yeni bir dekor eklenir evime yünlerden oluşan...:)

İşte tutuştum bakalım, evin bir köşesinden... Fırsat buldukça baharı,temizliğini mis kokusunu yaymaya çalışacağım inşallah..hadi bana kolay gelsin...

Baharın gelmesinin en tatlı tarafı sanırım çİçekler..Yavaştan ekim zamanları geliyor.Bu sene Ankara 'da havalar biraz kararsız gidiyor ama ben yine de ara sıra kendime çiçek hediye ediyorum-güneşi bulamayıp solsalar da napalım...-

Şakayıklarla sardunyaları sanırım biraz daha beklemek zorundayız.Olsun onun da heyecanı apayrı..Ben balkonumu hazırladım buyursun bahar mevsimi,sonra da dostlarla kahvaltı keyifleri;)


Tabi bu arada yine de çalışmalarıma devam ediyorum her gün yepyeni fikirler geliyor aklıma.O kadar heyecanlıyım ki tasarımlar hazır bir kısım malzeme de tamam...
Geriye kumaşlarımızı seçmek kalıyor.Ki nerede bulacağımı biliyorum...Tam mevsime uygun vintage kumaşlar var bulduğuum yerde.Çiçekler,ketenler,renkler...İnsanın içini ısıtıyor.Hedefimiz mutlu balkonlar ,mutlu yaşam alanları...

Çok sevdiğim özel biri için hazırladığım ve seri bi şekilde de yapmak istediğim işlemem de yavaş yavaş bitiyor ve sona yaklaştıkça şeker gibi yiyesi geliyor insanın kumaştaki deseni:)
Aslında sürpriz olacaktı ama ben görmenizi istedim bu ciciyi...Mutluluk bunun adı:)

Bu arada bu gün bahardan söz etmişken  bir dergide gördüğüm resimle aklıma gelen  size belki küçük de olsa naçizane fikir verecek bi ayrıntıyı paylaşmak istiyorum.Sadece ağaçlar çiçek açmasın da mutfağım da çiçek açsın diyorsanız mutfağınıza ekleyeceğiniz şirin bir perde her tarafa neşe saçabilir.Çok zor değil.Özellikle bahçeye açılan evlerde görüntünzü tamamlayacak bir perde mutfakta oldukça şirin görünecektir.Bence  pembe ve maviler mevsimin tamamlayacısı.Aynı şekilde oturma odanıza da aynı ferahlığı taşıyabilirsniz.Aslında imkanınız varsa rustik tarzda çiçekli bir fonlar tam da vintage görüntüyü tamamlayacak adeta sizi bir bahçe içinde mis gibi çiçeklerin arasında hissi yaşatacaktır...Sadece aklıma geldi ve kendi evimde de yapmayı düşündüğüm bu ayrıntıyı sizinle de paylaşmak istedim...

herkese sevgiler...




19 Mart 2013 Salı

mutlu sofralar...

Herkese merhabalar;

Dün çok istememe rağmen bir türlü yazımı ekleyemedim.Arkadaşlarımla toplanmaya karar verdik,Güne elbetteki sabahın keyfini çıkardıktan sonra başladım.işte böyle şarkılı bir sabah...
Dostalarla toplandık dün gene şahane bir gün yaşadım onlarla...Gülücükleri paylaştığınız ortamlar vardır ya,hayatın koşturmasını bir tarafa atıp öylece sohbete daldığınız.İşte öyle günlerden biri,e bir de bol yemekli:)Sevgili arkadaşım enfes kedi dilli pastası;eğer isteyen olursa bilare tarifini alıp ekleyebilirim.gerçekten çok lezzetli ve çok hafifti.

Güzel bir sofra günün olmazsa olmazıdır.

Artık evlerdeki bu güzel toplantıların keyifli hale gelmesinin en güzel yolunun süslü sofralar olduğunu ve insanları buna verdikleri önemi görünce biz de daha önce büyük düğün organizasyonları için arkadaşımın hazırladığı bu peçetelikleri neden evde de kullanmayalım ki dedik ve arkadaşımla beraber bir yola çıkmaya karar verdik.Evlerinizde mutlu mutlu hazırladığınız şık sofralara bir de bu detaylı peçetelikleri neden eklemeyesiniz ki:)Bence oldukça dikkat çekici ve unutulmaz bir sofranın sırrı detaylarda saklıdır...Arkadaşımın kendi tasarımı ve el yapımı olan bir kaç örnek paylaşmak istiyorum sizinle ,


Genellikle büyük düğün organizasyonları için hazırladığı bu peçetelikleri eviniz için de şık bir sunum olması açısından hazırlayabiliriz diye düşündük.Beni o kadar heyecanlandırıyor ki bunlar.Masa sunumları için çok alternatifniz var biliyorum ama biz el yapımı bu peçetelikleri yaparken,tek tek heyecanla süslerken ne kadar heyecan duyuyorsak siz de kullanırken o kadar mutlu olacaksınız biliyorum...

BİLGİ VE SİPARİŞ İÇİN sardunyabahcem@gmail.com dan iletişime geçebilirsniz...hepinize bol gülücüklü ,mutlu sofralı günler diliyorum...


17 Mart 2013 Pazar

Sabah uyanır uyanmaz kanaviçeme koşarken buluyorum kendimi...yenilikler kocaman heyecanlar yaşatıyor insana ...hayat da bu değil mi zaten:)


Bu ara dikiş sayesinde yeni bir şey daha girdi hayatıma,kanaviçe yaparken ilerlediğin bi sıranın gerisinde hata yaptığını görünce ah o gerilme geri sökme yok mu işte ona çare papatya çayı:)rehavet ,sakinleme getiriyor insana ki sormayın.evde afacanları olan sevgili arkadaşlarım çantanızı kapıp papatya çayı olmaya gitmeye hazırlandığınızı duyar gibiyim:)ama sadece papatya çayı yetmez tabii onu güzel bir fincana koyun ,içine limonunuzu atın ve pencerenin kenarında en sevdiğiniz kitabı okuyun

Anneler bu kadarını da hekediyorsunuz değil mi:)

Bir terazi burcu klasiği tabii ben ne dikiş ne kanaviçeyle kaldım.Bir gün arkadaşıma bi kahve içmeye gittim.Aman Allah'ım ne göreyim kumaşlar,el işleri ,keçeler,kurdelaalarla dolu birer baza:)elime bi miktar keçe tutuşturdu :)Ama ben hiç analamam ki edim :)sonuç...

dergileri karıştırdım istediğim kalıbı bulamayınca aldım elime kalemi bir tane kuş çizdim .ortaya böle bişi çıktı:)biraz da süsleyince ,elyafı doldurunca arkadaşıma hediye ettiğimde muhteşem bir fikir geldi aklına :)bu bir iğnedenlikti...elimde şu an keçe yok.en kısa zamanda bol miktarda alacağım.böle bişi isterseniz artık kalıbım hatta kalıplarım var.sipariş alabilirim severek zevkle...

Bu aralar hayatıma kattıklarım işte böyle.Kanaviçemi işliyorum sonucu paylaşacağım.Bu arada erkek çocukları olanlar için de nefis şablonlar buldum..odalarında çoook şirin duracağına eminim.ama önc bitirelim sonra buraya ekleyelim.sevgilerrrrrr

iletişim için: sardunyabahcem@gmail.com









16 Mart 2013 Cumartesi

yeni günden herkese merhaba ;

Elime yepyeni bir iş aldım...Dünyanın en sevimli şablonunu bulmuş olabilirim ve eğer bittiğinde beğenilirse seri üretime geçeceğim:) bence herkesin küçük kızının odasında bir tane bu şablondan olmalı:)araştırdım araştırdım.Uğraştım ..

kafamın içinde bir çok şey oluşmaya başladı..yaratıcı fikirler.Çok sevdiğim bir arkadaşımın da bu konuda parlak fikirlerinden faydalanıp burada sizlerle paylaşıma en kısa zamanda geçeceğim inşallah.Aslında el yapımı ürünlerimi üretmek adına yeterli vakte sahibim;yeterli heyecana da fakat bu zaman diliminde yaşadığım şehirde bu hobiler için gerekli malzemeleri en uygun şekilde toplu oalrak alabileceğim bir yerden başlamam gerek sanırım.Hadi bana kolay gelsin...




15 Mart 2013 Cuma


Evde neredeyse 4 .ayım...Yoğun çalışma hayatının içinden çıkınca bi sudan çıkmış balığa  dönme hali olmadı değil benim için...Çok sevdiğim bir arkadaşım dikiş kursuna başladığını söyleyince kendimi oturduğum semtin belediye kurslarından birinde buldum ve elimde ilk defa karşılaştığım ve görür görmez aşk yaşamaya başladığım dikiş malzemelerimle mutlu mesut dikiş kursu maceralarım da başlamış bulundu...


Dünyanın en mutlu insanı bendim artık Eşimle çok yoğun çalıştığım bir dönemde konuşmuştuk eğer bi gün o iş yerine gitmezsen arkandayım demişti...Neden hayallerinin arkasından koşmuyosun ki hiç bir şey için geç değil dedi.Sanırım haklıydı.Yıllarca hayalini kurduğum şeyleri yapabilirdim artık.Kursa başladım ve iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyorum.Hadi bakalım hayırlısı...

Tabii dikiş kursununa gidip geliyorum fakat aynı zamanda evde de kendime hobi arayışları içerisine girdim bir gün bir alışveriş merkezinde gezerken karşıma kasnak ,ipler ve güzel mi güzel bir şablon çıkınca kendimi hiiiö anlamadığım bir hobinin içinde buldum...KANAVİÇE..kim derdi ki eskiden gülüp geçtiğim bu aktivite benim can yoldaşılarımdan biri olacak,dert tasa bırakmayacak..İnstagramda takip ettiğim sevgili lavanta bahçesnin çok büyük etkisi var bu konuda ancak yine aynı sosyal medya ağıyla tanıdığım bir arkadaşımdan bir akşam evime süslü mü süslü bir paketle gelen ve açtığımda beni çok ama çok mutlu eden ve kutunun içindeki hediyelerden biri olan kanaviçe de özellikle beni bu hobi ile tanıştırdı.



instagramda  ve internette gördüğüm şablonları bin kere işleyip bin kere sökerek sonunda ilk kanaviçe deneyimimi de gerçekleştirmiş bulunuyorum.

Belki biraz ilkokul çocuğunun el işini andırıyor ama ben yine de ilk deneyimimi seviyorum...